Karanlık bir dünyada koyun olmak

Kadın ve evlilik programları, yemek programları, bilgi yerine beş duyunun dışındaki hislerle para kazanmaya çalışan insanların yarıştığı ucube yarışma programları derken ulusal medya bizleri embesilleştirme görevini başarıyla yerine getiriyor.

Diğer yandan tepede bir yerlerde, birileri kılıçları çekmiş, hesaplaşma devam ediyor. Dikkatimiz, başka taraflara çekilirken 2B yasası onaylanıveriyor, Fransa Nato'nun Askeri kanadına girmesinin veto edilmemesi gözden uzak tutuluyor. Otorite sorgulanmadan, hesap vermeden istediğini yapıyor.

İstediğini halka rağmen yapıyor diyemiyorum. Sihirli sözcük "rağmen"i kullanabilmek için halkın yönetenlerle görüş ayrılığında olması gerekiyor ki, böyle bir durum tam anlamıyla söz konusu değil. Hukuki ve son iki seçinmde %47 ve %38 oy almış bir iktidar demek halka rağmen demek değildir.

Halkın bir kısmı uyutuluyor, uyumayan bir kısmı ağır geçim koşulları altında tüm erkini hayatta kalabilmek için kullanıyor. Maslow'un gereksinimler piramidinin en alt katmanlarında gezinen bir çoğunluk, eğitiminin doğal sonucu olan düşünce üretimine katkı sağlayamıyor, eleştiremiyor. Suçludurlar, değildirler bilemem ama sanki karşı durmaya hala gücü kalmış olanların bazıları da, kargaşadan nasiplerini gözaltılarla, tutuklamalarla alıyorlar.

Bakın Carl Sagan "Karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı" adlı kitabının sonunda ne diyor: "Kendi adımıza düşünemiyorsak, otoriteyi sorgulamak istemiyorsak, o halde güç sahiplerinin elinde oyun hamuruna döneriz. Ancak yurttaşlar eğitimliyse ve kendi görüşlerini oluşturuyorlarsa, güç sahipleri de bizim için görev yapar."*

Neredeyse, Türkiye'nin içinde bulunduğu ve halen sürüklenmekte olduğu batağı tarif ediyor. Türk İnsanı hükümetlerin ve karşıtlarının güç savaşında, bu kargaşada oyun hamuruna dönerken, hükümetler ve dolayısıyla tüm ülke, batılı güçlerin elinde oyun hamuruna dönmüş durumda.

Devamında Sagan, çözüm olarak çocuklarımıza temel haklarının ne olduğu yanında, bu haklara neden gerek duyulduğunu da öğretmemiz gerektiğini söylüyor ve şöyle bitiriyor. "Böylelikle belli bir ahlak ve tevazu düzeyine erişilir, topluluk ruhu gelişir. İnsan toplumu olarak içinde barındığımız iblisli dünyada, çevremizi saran karanlık ile aramızda duracak belki de tek engel budur."*

Düşünmeye bile zamanımız kalmasa da, bu eğitimi gelen nesillerden esirgeyemeyiz. Bir yolunu bulup onlara düşünce oluşturabilecekleri ortamı yaratmamız gerekiyor.

(*) Carl Sagan, Karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı, Tübitak, Popüler bilim kitapları, 1999, sayfa 440.

Creative Commons License
karanlik bir dunyada koyun olmak by Özer Kavak is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SPARQL Sorgu Modülü Demo Sayfası Yayında

Daha inceki gönderilemde bahsettiğim Joomla! 2.5 için SPARQL sorgu modülü deneme sayfası yayında. Sayfada solda ve altta olmak üzere dbpe...