Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi

Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi, "Bir Medya Belgeseli" medya patronları ve hükümetlerin ilişkileri, gazete yönetimleri ve gazetecilerin, sonuçta bu ülkenin bu halde nasıl geldiğinin bir belgesi.


Yakın tarihle ilgilenenler için kesinlikle tavsiye ederim. Emin Çölaşan'ın kaleminden kepazelikler'i okuyacak, kimi zaman "Ben zaten tahmin ediyordum." diye düşünüp, kimi zaman da çok şaşıracaksınız.

Sık sık "Bu kadar da olmaz.", "Yok artık..." dedirten kitapta, Emin Çölaşan, Hürriyet'ten kovulma sürecini akıcı üslubuyla anlatıyor.

Elimdeki 25. basım, Bilgi Yayınevi'nden çıkmış ve Ekim 2007 tarihli. İyi okumalar dilerim.

Toza Sor John Fante

İşler sıkışık, zaman az olunca, okumaya fırsat bulamam diye ince, hızlı bitirilebilir kitaplar ediniyorum. Charles Bukowski, Toza Sor için, “John Fante’nin en iyi kitabı.” diyor. Arka kapağı ve önsözü inceleyip, sayfa sayısının azlığından ayrı bir memnuniyet duyarak seçmiştim kitabı.


Toza Sor, Parantez yayınlarından çıkmış. Çeviren Avi Pardo. Elime geçen 2.Baskı, Eylül 2003 tarihli ve yüz elli beş sayfa. Kitap hızlı okunabiliyor. Hırçın, genç bir yazarın hayatından bir kesit.  Okudukça, aslında  John Fante’nin kendini yazdığını, kitaba konu olan acıların ve coşkunun gerçekten yaşandığını  hissedebiliyorsunuz. Yazar duygularını çağdaşlarından farklı olarak açıkça ifade ediyor. 


Kitabın ortalarına geldiğinizde hikayenin geçtiği yılları kestirmeniz ancak mümkün oluyor.  Bu da benim eleştirim olsun. Kitabın resmini de çekmiştim ancak bir türlü bulamadım. Neyse; Bukowski'nin abarttığı kadar olmasa da okunmalı.

1984 George Orwell

Fani dünya işleri nedeniyle kitapları biraz boşlamıştım. Uzun zamandır okumak istediğim ancak bir türlü fırsat bulamadığım 1984'ü sonunda okuyabildim.


Elimdeki kitap Can Yayınları'ndan çıkmış 13. basım, Mart 2006 tarihli. Oysa ilk basım 1984'te yapılmış. Okurken şeker yemeden büyümüş bir çocuk gibi hissettim.

Kaçırmayın.

Karaburun yolunda papatya ve mor lale

Mobilya, Lionbridge, Emren Yiğit derken ortadan kaybolmuşum ama baharın başlangıcını yakaladım. Karaburun Yarımadası'ndan çiçek resimleriyle döndüm.
Martın son haftasında Karaburun'a kadar gittik. Gidene kadar üç kez, dönerken de dört kez durduk.



Bunları giderken, Mordoğan'dan çıktıktan sonra çektim. Bahar güzel bir mevsim. Ancak rehaveti fena vurmuş, zira oralara gidip resim çekeli neredeyse kırk gün olmuş, daha yeni ekliyorum.

Ka Ahşap. Restoran kafe veya bahçenize mobilya mı lazımdı?

 
Bir süreden beridir kendi işlerim nedeniyle ilgelenemediğim, baba mesleği, abi şirketi, Ka Ahşap yine gündemimde. 

İşin tüm yazışma, fiyatlandırma ve beklendiği gibi bilişim kısmının sorumluluğunu aldım.

Biraz ince ayara gereksinim duysa da mevcut sayfa gayet işlevsel: www.kaahsap.com
İşin doğrusu abim sıkı çalışmış.

Bilene bilmeyene ürünleri duyurayım:

Ahşap iç mekan ve bahçe mobilyaları üretiyoruz.

  • Kafe, Restoran, Otel gibi kurumsal müşterilere toptan,
  • Kocaeli ve çevresine perakende satış yapıyoruz.
Kafe restoran, otel açma niyeti olan ve dekorasyon işini nasıl çözeceğim diye kara kara düşünenlere duyrulur:)

Kurban - Gürbüz Erginer

Kurban, birkaç konuda beni epeyce şaşırttı. Yağmur taşları, yazarın izin alarak katıldığı Orta Anadolu'daki adak kurbanı töreni, çok beğenerek kullanmaya başladığım "kuttören" ifadesi, yani ritüel'in Türkçe'si.


İşin aslı, bir bilimsel inceleme kitabından bu kadarını beklememiştim. Diğer yandan da
Acaba kurbanla ilgili bilmediğim daha derin bilgilere ulaşabilecek miyim? 
soruma olumlu yanıt alamadım, çünkü kitap durum tespiti yapmak için yazılmştı.

Kitabı okumaya başlarken genelde yaptığım gibi yazarı, Prof. Dr. Gürbüz Erginer'i de araştırdım. Google'daki dördüncü sonucun başlığı "Vefat ve Başsağlığı ilanı - Prof.Dr. Gürbüz ERGİNER - Hürriyet" idi.


Kendisini bir yıl kadar önce 29 Mart 2009 tarinde bir trafik kazasında kaybetmişiz. Allah rahmet eylesin.

Fazla derine girmeden, Kurban nedir? Dünyada ve Anadolu'daki uygulamaları nelerdir? Bu konular ilginizi çekiyorsa, sahaflarda bulabileceğiniz bu başvuru kitabını kaçırmayın.

Nikotin Bantı

Sigarasız ikinci aya yaklaşırken paylaşmadan edemedim. Şu yazımda da anlattığım üzere nikotin bantı kan dolaşımına ihtiyaç duyulan kadar nikotin veriyor, siz el alışkanlığından kurtuluyordunuz.

Nikotin bantının mantığını çözelim: Her kutuda 7 adet olmak üzere, 3 boyutta nikotin bantı satılıyor.
1: 30 santimetrekare, en ağır olanı, kutusu 20 TL. Yani, bu bantın haftada 20 TL  maliyeti var, 1-2 hafta boyunca kullanıyorsunuz.
2: 20 santimetrekarelik bant, kutusu 19 TL. En büyük nikotin bantı ile başlayanlar bir süre sonra bu ölçüdeki banta geçiyor ve 2-3 hafta boyunca kullanıyorsunuz. Resimde 20 santimetrekarelik nikotin bantı.

3: 10 santimetrekare, kutusu 18 TL. 20 santimetrekarelik banttan buna geçiş daha kolay, tamamen kurtulana kadar bu bantı kullanıyorsunuz.

İşte nikotin bantı ile sigarayı bırakmayı daha ucuza getirmenin yöntemi:

İlk veya ilk iki haftayı 30'luk (1 numara) ile atlattınız diyelim. Hemen ardından 20'liğe geçip nikotin miktarını da azalttınız. Bu ciddi olduğunuz ve sigarayı bırakmakta ısrarcı olduğunuz anlamına gelir. Böyle giderse 1-2 hafta sonra 10 santimetrekarelik banta geçeceksiniz ve birkaç haftaya sigarayı tamamen bırakmış olacaksınız. Gelin o zaman bu işi daha ucuza getirelim.
  • Her hafta 18-19 TL verip 20 santimetrekarelik veya 10 santimetrekarelik banlardan 7 adet bulunduran kutular almaktasa, 20 TL'ye 30'luk en baba nikotin bantının blunduğu kutudan alın. İkiye keserseniz, 15 santimetrekarelik 14 adet nikotin bandçığınız olur...

  • 3'e kesin, 20 TL ye aldığınız 30 santimetrekarelik 7 adet niotin bantından 10 santimetrekarelik 21 bant elde edin...
  • "Ben tırsıyorum yavaş bırakacağım, 10 santimetrekareden doğrudan şakkadanak bırakamam!" diyenler, 30 santimetrekarelik nikotin bantlarını 4'e bölün, bir ay (28 gün) yetecek 7,5 santimetrekarelik mini mini nikotin bantlarınız olsun.

Nikotin bantı kullanımını bıraktığınızda bile elinizde bir miktar bant kalmış olacak. Canınız çok sıkılırsa yapıştırasınız diye...İsterseniz çevrenizdekilere verin. Onlar da denesinler, belki bir hayrınız dokunur.

Bantta; gördüğünüz gibi bir numara yok. Nikotini deriye aktaran basit yapışkan bir yüzeye sahip.
Yüzeyi kestiğinizde bir zarar vermiyorsunuz. siz bu kesme biçme işlemine başladığınızda zaten 2-3 haftadır nikotin bantı kullanıyor olacaksınız ve nasıl iyi yapışır, nerede rahahat edersiniz biliyor olacaksınız.

 Dolayısıyla akınıza kestikten sonra acaba yapışırmı, bozulur mu diye bir sorular takılmasın. Hiç sorun çıkarmıyor.

2010 geldi hoşgeldi.

2010, sigarayı bırakma çabalarımın devam ederken geldi.

Bugün on dokuzuncu gün. Alışkanlıkların oluşumu, mekanizması, ne b.k  biliyoruz ki! adlı kitapta etkileyici bir şekilde anlatılır. Kitaptan bahsetmiş, filmi de bu güncede bir yazıma eklemiştim.

Daha önce sigarayı bırakmayı denemiş, birkaç kısa demenemde oldukça zorlanıp daha ilk iki günde maalesef vazgeçmiştim.

İki yıl önce ise nikotin sakızı çiğneyerek denemiş, ancak tamamen bırakmayı başaramamış, üç ay kadar sonra tekrar eski ikinci sınıf sigara içen insana geri dönmüştüm.

Bu defa daha önce temkinli yaklaştığım nikotin bandını kullanıyorum. İşin doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar kolay (kolaydan kastım az zorlanmak) olduğunu bilseydim kesinlikle daha önce uygulardım.

Olayın mekanizmasını öğrendiğim için kesinlikle işe yarar olduğunu düşünüp uygulamaya başladım.

Sigara alışkanlığını, sigara içme alışkanlığı ve nikotin bağımlılığı olarak ikiye ayırmak gerekiyor.

Nikotin bağımlılığında sigaranın işlevi şu: Nikotin denilen madde, sigara dumanından akciğere, oradan kana, ve beyindeki algılayıcılara ulaşıyor. Anahtar ve kilit gibi birbirine tam oturan bir sistem diye düşünün.

Beyindeki algılayıcılar (reseptör), madde (nikotin) bağımlılığınızın süresi ve alınan miktar ile orantılı olarak kısalıp uyuşuyor ve etkisizleşiyor. Doyum için daha fazla madde gerekiyor. Yani bağımlılığınız ne kadar kökleşmişse, kurtulmanız o kadar zor, o kadar nikotin eksikliği hissediyorsunuz. Ne b.k biliyoruz ki yazımdaki aynı adlı videonun 1.saat 15. dakikasına bakarsanız, konuyu daha iyi anlayabilirsiniz.

Sigaranın el alışkanlığı kısmı ise daha korkutucu. Bilinçaltımıza on, yirmi yıl (sigara içtiğiniz süre) boyunca, şunları işledik:
* her sabah kaltığında (on beş yıl için yaklaşık beş bin kez, ve her gün) iç,
* her akşam yatmadan önce iç,
* her çay içişinde sigara iç,
* her derse girmeden önce iç,
* her toplantı veya sınav çıkışında iç...

en kötüsü her gün on - yirmi defa tekrar ettik.

Beynimiz buna programlı. Bilinçsiz olarak bunları tekrarlamak eğiliminde.

Sonuç olarak sigarayı bırakmak, bir yandan programlanmış ve bilinçaltına (15 yılda günde 1 paketten yaklaşık yüz on bin "110.000" kez) tekrarla yerleştirilmiş bir alışkanlığa son verirken, diğer yandan da nikotin bağımlılığına, reseptörlerin kimyasal doyumsuzlıuğuna karşı direnmek anlamına geliyor.

İşte bu noktada, nikotin bandı bir "böl - yönet" çözümü. Yani ihtiyaç duyulan nikotini veriyor ama el alışkanlığı kırmayı hedefliyor.

Bu arada, bantlar farklı nikotin seviyeleriyle satılıyor. Bunlara ne kadar devam edileceği, ne zaman nikotin miktarının düşürüleceği kullanıcıya kalmış.

İki hafta boyunca en yüksek seviyeden devam edip, bu hafta bir kademe nikotin miktarını azalttım. Sanırım 10 gün sonra en düşük seviyeye geçip, iki haftada o seviyede devam edeceğim. Toplam süre altı hafta olacak.

Bu arada nikotin bandının maliyeti, günde bir paket içenler için, son zamdan sonra sigaranın yarısı kadar. Nikotininizi paşalar gibi alıp, diğer beş yüz çeşit zehirden kurtulmuş olma da cabası.

Deneyecek arkadaşlara önerim, yanınızdan mentollü sakız ve çekirdek bulundurmanız.

2011'de hala, birinci sınıf sigara içmeyen insanım diye karşınızda olma umuduyla bu konuya da son verelim. Aklıma geldikçe içesim geliyor :)

SPARQL Sorgu Modülü Demo Sayfası Yayında

Daha inceki gönderilemde bahsettiğim Joomla! 2.5 için SPARQL sorgu modülü deneme sayfası yayında. Sayfada solda ve altta olmak üzere dbpe...