2010 geldi hoşgeldi.

2010, sigarayı bırakma çabalarımın devam ederken geldi.

Bugün on dokuzuncu gün. Alışkanlıkların oluşumu, mekanizması, ne b.k  biliyoruz ki! adlı kitapta etkileyici bir şekilde anlatılır. Kitaptan bahsetmiş, filmi de bu güncede bir yazıma eklemiştim.

Daha önce sigarayı bırakmayı denemiş, birkaç kısa demenemde oldukça zorlanıp daha ilk iki günde maalesef vazgeçmiştim.

İki yıl önce ise nikotin sakızı çiğneyerek denemiş, ancak tamamen bırakmayı başaramamış, üç ay kadar sonra tekrar eski ikinci sınıf sigara içen insana geri dönmüştüm.

Bu defa daha önce temkinli yaklaştığım nikotin bandını kullanıyorum. İşin doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar kolay (kolaydan kastım az zorlanmak) olduğunu bilseydim kesinlikle daha önce uygulardım.

Olayın mekanizmasını öğrendiğim için kesinlikle işe yarar olduğunu düşünüp uygulamaya başladım.

Sigara alışkanlığını, sigara içme alışkanlığı ve nikotin bağımlılığı olarak ikiye ayırmak gerekiyor.

Nikotin bağımlılığında sigaranın işlevi şu: Nikotin denilen madde, sigara dumanından akciğere, oradan kana, ve beyindeki algılayıcılara ulaşıyor. Anahtar ve kilit gibi birbirine tam oturan bir sistem diye düşünün.

Beyindeki algılayıcılar (reseptör), madde (nikotin) bağımlılığınızın süresi ve alınan miktar ile orantılı olarak kısalıp uyuşuyor ve etkisizleşiyor. Doyum için daha fazla madde gerekiyor. Yani bağımlılığınız ne kadar kökleşmişse, kurtulmanız o kadar zor, o kadar nikotin eksikliği hissediyorsunuz. Ne b.k biliyoruz ki yazımdaki aynı adlı videonun 1.saat 15. dakikasına bakarsanız, konuyu daha iyi anlayabilirsiniz.

Sigaranın el alışkanlığı kısmı ise daha korkutucu. Bilinçaltımıza on, yirmi yıl (sigara içtiğiniz süre) boyunca, şunları işledik:
* her sabah kaltığında (on beş yıl için yaklaşık beş bin kez, ve her gün) iç,
* her akşam yatmadan önce iç,
* her çay içişinde sigara iç,
* her derse girmeden önce iç,
* her toplantı veya sınav çıkışında iç...

en kötüsü her gün on - yirmi defa tekrar ettik.

Beynimiz buna programlı. Bilinçsiz olarak bunları tekrarlamak eğiliminde.

Sonuç olarak sigarayı bırakmak, bir yandan programlanmış ve bilinçaltına (15 yılda günde 1 paketten yaklaşık yüz on bin "110.000" kez) tekrarla yerleştirilmiş bir alışkanlığa son verirken, diğer yandan da nikotin bağımlılığına, reseptörlerin kimyasal doyumsuzlıuğuna karşı direnmek anlamına geliyor.

İşte bu noktada, nikotin bandı bir "böl - yönet" çözümü. Yani ihtiyaç duyulan nikotini veriyor ama el alışkanlığı kırmayı hedefliyor.

Bu arada, bantlar farklı nikotin seviyeleriyle satılıyor. Bunlara ne kadar devam edileceği, ne zaman nikotin miktarının düşürüleceği kullanıcıya kalmış.

İki hafta boyunca en yüksek seviyeden devam edip, bu hafta bir kademe nikotin miktarını azalttım. Sanırım 10 gün sonra en düşük seviyeye geçip, iki haftada o seviyede devam edeceğim. Toplam süre altı hafta olacak.

Bu arada nikotin bandının maliyeti, günde bir paket içenler için, son zamdan sonra sigaranın yarısı kadar. Nikotininizi paşalar gibi alıp, diğer beş yüz çeşit zehirden kurtulmuş olma da cabası.

Deneyecek arkadaşlara önerim, yanınızdan mentollü sakız ve çekirdek bulundurmanız.

2011'de hala, birinci sınıf sigara içmeyen insanım diye karşınızda olma umuduyla bu konuya da son verelim. Aklıma geldikçe içesim geliyor :)

SPARQL Sorgu Modülü Demo Sayfası Yayında

Daha inceki gönderilemde bahsettiğim Joomla! 2.5 için SPARQL sorgu modülü deneme sayfası yayında. Sayfada solda ve altta olmak üzere dbpe...