Ücretsiz Açıköğretim e-kitapları

İnternette ücretsiz AÖF kitapları nasıl bulunur?

Hukuka Giriş (açıköğretim e-kitap) kitabımı bulmuş bir yandan kahvemi içerken diğer yandan http://books.google.com.tr/advanced_book_search adresinde (Google Gelişmiş Kitap Arama) yaptığım ikinci aramada anahtar kelimem "açıköğretim" idi ve "yanlıcza tam görünüm" seçeneği işaretli idi. İşte açıköğretim tam sürüm e-kitap sonuç sayfası.

Belirli bir konudaki AOF e-kitabı için:
Hukuk dahil olmak üzere onlarca Açıköğretim (AOF) ders kitabının yüklü olduğunu gördüm. Girişimcilik'ten Sebzeciliğe, üniversite yıllarında başımın belalısı Vergi Uygulamalar'ından, Stratejik Yönetim kitabına kadar. Farklı anahtar kelimelerle daha da fazlasına ulaşmak mümkün. Belli derslere ait kitaplar arıyorsanız, arama kutusuna "Davranış bilimleri" gibi doğrudan kitabın adını yazın.

Bilgilerini tazelemek isteyen, halen lisans programlarında ingilizce okuyup, okuduğunu iyi kavrayamayan ve tüm ilgilenenler için kaynak açık, ücretsiz. Kitap pahalı, taşıması zor bahanelerine son. Bedava e-kitapların hepsi orada, erişilebilir ve Türkiye'deki en güvenilir kaynaklardan biri AÖF'den.

İyi okumalar diliyor, Google Kitap Arama (ve de ekitap barındırma) hizmetine ve Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesine teşekkür ediyorum.

Son güncelleme 18 Ekim 2009

Özer

Creative Commons License
Ücretsiz aöf kitapları by Özer Kavak is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Hukuka Giriş e-kitap

Hukuka giriş bedava e-kitap

Dün akşam arkadaşlarımla sohbet ederken temel hukuk kavramlarıyla ilgili hatırlayamadıklarımın çokluğununu farkettim. Oysa işletme bölümünde tüm hukuk derslerimi Kocaeli Üniversitesi'ndeki değerli hocam Prof.Dr. Hamdi Yılmaz'dan almıştım ki, Hamdi Bey'in öğrencisi olup hukuk'u öğrenememek başarıdır.

Aradığım kitabın adı Hukuka Giriş'ti. Kutulara baktım. Hukukun temel kavramlarına giriş dersi ile ilgili kitaplarımı, notlarımı, hiç birini bulamadım. Eski dost İstatistik 2 kitabımı görünce ayrıca mutlu olup Prof.Dr. Alptekin Günel hocamı andım.
Hukuka Giriş yazısı ve terazi içeren küçük resim

Beklendiği gibi bilgisayarın başına geçip biricik arama motorumuza "Hukuka giriş" yazdım. Birkaç forum sayfası, kitap ve cd satış sayfasını taradıktan sonra Ankara Üniversitesi yayınlarından 1959'da basılan Dr. Mukbil Özyörük'ün yazdığı buradan ücretsiz indirebileceğiniz e-kitaba ulaştım.

Beni asıl sevindiren ise Google Kitap Arama hizmetinde arattığım "hukuka giriş" kelimesinin sonucuydu. İkinci sırada çıkan kitap, kaynak olarak kitaplarını hep takdir ettiğim Açık Öğretim Fakültesi'nin Hukuka Giriş e-kitabıydı. Hem de tam sürüm. Yani içinden birkaç sayfa değil kitabın tümü.

Hukuka Giriş'i Kütüphaneme ekledim hemen. Çok sık olmasa da bu kaynaklara ihtiyaç duyuyorum. Sürekli elimin altında olması ayrı bir keyif veriyor.

Özer
Creative Commons License
Hukuka Giriş e-kitap by Özer Kavak is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Krizden nasıl çıkılır? İstenmeyen yığın iletiler (Spam)

Krizden nasıl çıkılır? İstenmeyen (Spam) iletiler.

Konu istenmeyen iletiler göndermek değil elbette. Değerli zamanımızı harcayan bu iletilerden kurtulmanın veya azaltmanın yolları olsa da bu yöntemleri araştırmak için harcanan çabaya da yazık. Konu aslında kurtulma yöntemleri de değil.


Kriz'den çıkış biraz iddialı oldu ama, konumuz biraz intikam duygusu, biraz bıkkınlık, biraz eğlence biraz da reklam diyelim.

İstenmeyen (Spam) iletiyi aldık. Silmek için harcadığımız zaman birkaç saniye. Yok bu iletiyi gönderene sert bir yazıyla cevap versek bize bir katkısı olmayacak muhtemelen ilk satırlarını okuyup siler onlar da. Silip atsan bir türlü sövsen bir türlü. Ne yapacağız?

Buyrun.

Birkaç farklı posta adresiniz var ve uzunca bir süredir bunları kullanıyorsanız elimizde yapacaklarımız için bolca melzeme var demektir. Tüm gerekenler;

  • Bir kelime işlemci, (notepad, MSword, docs.google.com...)
  • Birkaç dakika zaman,
  • Reklamını yapacağımız bir site,
  • Bol bol istenmeyen ileti.
Önce aşağıdaki gibi bir cevap yazısını kelime işlemcimizle yazıp el altında bir yere kaydediyoruz.
Sayin ilgili,

..... sayfanıza "........." ismiyle uye olmadim. Birileri benim bu adresi kullanarak oraya buraya üye olur durur.
Gerçi sayfanızı ilgiyle inceledim ve itiraf etmeliyim ki beğendim.

Gelen bu iletilerden başta çok sıkılmıştım. Son zamanlarda nasılsa önüne geçemiyorum, iyisimi işe yarasın diye düşündüm.

Eğer olur da ............ gibi ürünlere ihtiyacınız olursa, sizler de şu sayfaya mutlaka göz atın: www........com

Saygılarımla,
İsminiz.

Birkaç farklı İstenmeyen ileti çeşidi için birkaç satır de mutlaka yazın. Örneğin, ilk satır olarak;

Sayfanızın bültenine üye olmadım. Buna rağmen iletinizi aldım. İletinizde üyelikten çıkış seçeneği de yok...

Zamanınız bol, İstenmeyen (spam) iletileriniz arasında ingilizce olanlar çok ise bir de ingilizcesini yazın.

Spam'a Spam mı? Hayır.

İstenmeyen iletilerinizi bir pencerede açın. Hemen komşu pencerede ise kopyalayıp yapıştıracağınız şablonunuz hazır beklesin. Zaman kaybetmeyin. her seferinde 10-15 iletiyi tek tek yanıtlayın. 5 dakikanızı bile almayacak. Kopyalayıp yapıştırın. Saldırın. Size bu iletileri gönderenlerden intikamınızı alın. Yanıtınızı aldıklarında yüzlerindeki ifadeyi hayal edin, gülün, reklamınızı yapın.

İşin keyifli yanı bu yöntem bu kriz ortamında hem gerginliğinizi azaltacak, hem de yaratıcılığınızı arttıracak. İstenmeyen iletiler gelince sadece tebessüm edin.

Peki yapılan yasal mı? Etik mi? Size istemediğiniz halde gönderilmiş bir iletiyi bu kriz ortamında nezaketle ve samimiyetle cevaplıyorsunuz. Bundan daha yasal ne olabilir? Reklamınızı da yapıyorsunuz. Unutmayın onu bulan siz değilsiniz.

Bu yöntemle iş çıkar mı? Balık tutanlar bilir. "Rastgele" der insanlar birbirlerine. Bizde rastgele diyelim.

Özer
Creative Commons License
Krizden çıkış yolları istenmeyen (spam) iletiler. by Özer Kavak is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Ursula K. Le Guin'in İçdeniz Balıkçısı

Son zamanlarda işlerden fırsat buldukça okuduğum Ursula K. Le Guin'in İçdeniz Balıkçısı'nı nihayet tamamladım.


İçdeniz Balıkçısı'nı kütüphaneden aldıktan sonra, İnternet'te eleştiri ve yorumlara bakmış, birkaç ciddi tanıtım yazısı ve türevleri olan kopyala yapıştır içeriklerle karşılaşıp, yorum aramaktansa bir an önce okumaya karar vermiştim.

Yazar tarafından 1994 yılında yazılan, Harper Prism tarafından 1995'te basılan İçdeniz Balıkçısı, dilimize 2006'da çevrilmiş ve Mart 2007'de basılmış. Bilim Kurgu Okumamak Üzerine yazısı hariç, sekiz ayrı hikayeden oluşuyor.

İlk beş hikaye bağımsızken, son üçü (Şobilerin Masalı, Ganam'a Dans, İçdeniz Balıkçısı) ardı ardına okunmalı.

Kitapta benim en çok dikkat çeken hikayeler ise Newton'un Uykusu ve Ganam'a Dans. Bilim kurgu tutkunları ve tüm kitap sevdalılarına iyi okumalar.

Özer

Creative Commons License
Ursula K. Le Guin'in İçdeniz Balıkçısı by Özer Kavak is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Restaurant mı? Restoran mı? Peki ya Cafe?

Ahşap bahçe mobilyaları ile ilgili bir sayfanın içeriğini düzenliyordum. Sürekli yaptığım bir iş olmadığı için kelime seçimi konusunda takılıp kalmıştım.

Ürünlerin kullanım alanı örnekleri olarak, restaurant mı yoksa restoran mı, cafe mi yoksa kafe mi yazmalıydım?

Konu, Türkçe'de bu kelimelerin doğru yazılışını bilmemek değildi. Doğru kullanım olan 'restoran' ve 'kafe' kelimelerini Türk Dil Kurumu'nun internet üzerinden hizmet veren imla kılavuzunda ve sözlüklerinde bulmak mümkün.

Peki ya sorun neydi? Tahmin edeceğiniz üzere, Arama motorları denilen, internet üzerinde aradığımız bilgiye ulaşmamızı sağlayan siteler var. En bilinen örnek Google. Bu siteler size yazdığınız anahtar kelimeler ile ilgili sayfaları getiriyor. Burada sorun yok. Anahtar kelime olarak 'restoran' veya 'kafe' yazan bir kullanıcı, benim yazdıklarıma ulaşabilir. Sorun tam olarak şurada başlıyor; peki restoran veya kafe için ahşap bahçe mobilyası arayan kişiler arama motorunun bu sorgulama kutucuğuna ne yazıyorlar? Olası cevaplar arasında 'restaurant' ve 'cafe' var. Her ne kadar arama motorları bu konuyu biliyor ve düzenleme yapmış olsalar da işimizi şansa bırakmamak gerek.

'Restaurant ve Cafe'leri için ahşap bahçe mobilyası arayan internet kullanıcılarına ulaşmanın tek yolu, bu kelimeleri Türkçe'nin kurallarına aykırı olarak yabancı dilde yazıldığı şekilde yazmak mıdır? Yoksa Türkçe kullanımı konusunda hassas davranıp bu insanlara hiç (veya listenin alt sıralarında yer alarak) ulaşamamak daha mı iyidir?

Sonuçta bir türlü 'Restaurant' ve 'Cafe' yazamadım. İnsanlara benzer bir durumda, "para mı yoksa etik mi" diye sorduğunuzda alacağınız yanıtı bilemem ama ben seçimimi Türkçe'den yana yaptım.

O gün bu gündür, konu kafamı kurcalayıp duruyordu. Önce resmi sitede Türkçe kelimeleri kullanıp, sayfayı internetteki dizinlere kaydederken anahtar kelimeler arasına hem restoran hem de restaurant yazdım. Cafe'yi de eklemeyi unutmadım. Buna rağmen hala -bir yolu olmalı- diye düşünmekten kendimi alamıyordum.

Sonunda tüm bu kafa karışıklığını yazıya dökmeye karar verdim.


Bu kadar yazdıktan sonra işletmenin de reklamını yapmadan olmaz. İşte bu da mevzubahis ahşap bahçe mobilyaları üreticisi: Ka Ahşap.



Creative Commons License
Restaurant mı? Restoran mı? Peki ya Cafe? by Ozer Kavak is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 Unported License.

Hoşgeldiniz

Tüm okuyucu ve katılımcılara "Hoşgeldiniz", kendi kendime de "Haydi hayırlısı" diyerek blog macerama başlıyorum.



Özer.

SPARQL Sorgu Modülü Demo Sayfası Yayında

Daha inceki gönderilemde bahsettiğim Joomla! 2.5 için SPARQL sorgu modülü deneme sayfası yayında. Sayfada solda ve altta olmak üzere dbpe...